27 Kasım 2009 Cuma

Bayramınız Kutlu Olsun...



Herkesin Kurban Bayramı kutlu olsun... Bu bayramı sevdiklerinizle, sağlık ve mutlulukla geçirmenizi diliyorum.

Sevgilerimle...

24 Kasım 2009 Salı

Kutu Kutu pense...

Herkese merhaba! Herşeyden önce bütün öğretmenlerin, "Öğretmenler Günü"nü kutluyorum. Umarım daha refah, mesleki olarak olanaklarının daha fazla olduğu, mutlu günler geçirirler. Ülkemizdeki sıkıntılarla boğuşan tüm öğretmenlere saygılarımla "günlerini" kutluyorum.



Gelelim yazımızın konusuna; kutulara... Bu kutular annemden, çeşitli zamanlarda kapladığı kutular. Hepsi ayakkabı kutusu, bir tanesi hariç, zaten o da belli sanırım. Annem yaptığı işlerden artan kumaşları böyle değerlendirdi. Bu kutulara malzemelerini koyuyor. Bir kütüphanesi var, kutuları o kütüphaneye koyuyor. Pek derli toplu, pek şirin gözüküyor.



Bu resimde gördüğünüz kutular ipekli bir kumaşla kaplanmış. Bu kumaştan teyzoşumla birlikte kuzenimin evine yastıklar diktiler. Aynı renk kumaşın, üç farklı deseninden diktikleri yastıklardan bu kumaşlar artmış. Bizimki hemen kutuları elyafla birlikte kaplamış. Ben bu kutulardan kuzene de verin, yastıklarla uyum olur dedim ama verdiler mi bilmiyorum.



Bu kutularda da pazardan alınan, yukarıdakine benzer ipekli bir kumaş söz konusu. Kutuyu kapladıktan sonra kenarlara "sutaşı" yapıştırmış annem. Bunlarda süsleme de var. Bir tanesinde hazır deri bir çiçek, diğerinde kürk bir pon pon.



Bu kutu da yastık dikiminden arta kalan kumaşlardan. Kumaş az kaldığı için bir tane kutu kaplayabilmiş. Süsleme için püskül kullanmış. Kenarlarda yine sutaşı var.



İşte bu kutu aslında en orjinal olanı. Annem bu kutuyu doğal iplikle örmüş. Hem kutuyu, hem de kapağını. Süslemek için küçük kağıt çiçekler ve kurdeleleri kullanmış.

Bunlar da bizden kutu kaplama manzaraları.

Bu aralar yazılarımın araları açıldı. Farkettim ve toparladım kendimi. İşlerimi de hızlandırdım. Yani en kısa zamanda görüşmek dileğiyle. Sevgiler...

20 Kasım 2009 Cuma

Bir "cüceleştirme" çanta daha...



Önceki yazımda sözettiğim diğer çanta da bitti. Bununla biraz daha oynadım. Bu defa da %100 yün iplikle ördüm, küçülttüm. Diğeri tam dikdörtgendi bunu biraz daha açılı yaptım. Alt kısmı dar, üst kısmı geniş...



Bir bantla kapatma aparatı yaptım. İki tane şerit, bandın deliğinden geçip bağlanıyor. Tamamen uydurdum. Ama kullanışlı gibi...

Bu arada küçültmek için yıkarken yünlerin rengi de değişiyor. Pembe gibi görünen renk bordo, açık görünen kısım ise ebruli bir sütlü kahve idi.

Herkese mutlu, umutlu, eğlenceli hafta sonları :D

14 Kasım 2009 Cumartesi

Bence "keçeleştirme", çocuklara göre "cüceleştirme"

Geldim... Geldim... Okullar açılıp bir de kış geldi mi koşturmam hiç bitmiyor. Kaç gündür yeni bir yazı yazmak için oturup, yazamadan kalkıyorum bilgisayarın başından. Neyse sonunda yazmayı başarıyorum galiba.



Kış geldi mi bende örgü örme dürtüleri artıyor. Bu kez bir tarafıyla örgü bir tarafıyla keçe işi sayılabilecek bir çanta yaptım. Tuhaf bir tanım oldu. Ama açıklayınca bana hak vereceksiniz. Aynı teknikle daha önce de bir çanta yapmıştım. Buradan görebilirsiniz.

Bu çantayı önce yünle örüyorsunuz, bu aşamada en önemli şey malzeme. Çünkü %100 yün olması gerek kullandığımız ipliğin. Böyle bir yünle örüyor sonra çamaşır makinasında yüksek dereceyle yıkayıp küçültüyoruz. Bir anlamda da keçeleştiriyoruz. Tanım şimdi biraz daha anlaşılır hale geldi değil mi?

Siyah ve ekru renkli yünle iki dikdörtgen parça ördüm. Saplarını ve üzerindeki çiçeği yapmak için boru şeklinde bir şerit ördüm. Şeriti örmek için iki ucu açık 5 şişlerden gerekiyor bize. Şeriti örmek çok kolay, hep aynı taraftan örüyoruz. Şöyle anlatmaya çalışayım: 5 İlmeği düz örgü ile başladık, sıranın sonuna geldik.Ters çevirip bitirdiğimiz yerden haroşo örmüyoruz. Tekrar düz örgü ile başladığımız sıra başına gelip, yine düz örgü örüyoruz. Böylece ördüğümüz şerit, yuvarlak boru şeklini alıyor.



Sonra bu şerite çiçek şekli verip çantanın üzerine diktim. Çantayı ördükten sonra, küçültmeden dikiyoruz. Dikme işini kendi ipliği ile yani % 100 yün iplikle yapıyoruz. Saplarını takıyoruz. Tamamladıktan sonra makinaya atıp biraz deterjan koyup, 80 derecede yıkıyoruz. Yaklaşık 1/3 oranında küçülüyor.

İşte çantamın hikayesi bu... Çok keyifli, mutlaka denemenizi öneriyorum. Bir tane daha başladım hemen bitirip, hemen sizlerle paylaşmam lazım. Herkese kucaklar dolusu sevgiler...

3 Kasım 2009 Salı

Üç boyutlu Patchwork Yatak Örtüsü



Bir başka yatak örtüsü ile döndüm. Birkaç gündür blogla ilgilenemedim ama arkadaşlarım yorumları ile beni hiç yalnız bırakmadı. Herkese çok teşekkür ederim.

Bu yatak örtüsünü yine elde ve kartonlu teknikle hazırladık. Hazırladık diyorum çünkü annemle birlikte. Çalışılan "V" şeklindeki parçadan oluşturulan şekil, renklerin kullanımıyla üç boyutlu görünüyor.



Bu yatak örtüsü diğer işlerimde kullandığım kumaşların artan parçalarıyla yapıldı. Tamamen patchwork ruhuna uygun; artan kumaşları değerlendirme.



Parçalar kartona sarılıp hazırlandıktan sonra üçer üçer birleştiriliyor. Bu üçlü oluşumun üst kısmına açık, sol kısmına da koyu renkleri getirdik. Böylece gölgeli, üç boyutlu bir görüntü ortaya çıkıyor. Sanki üst üste konmuş kutular varmış gibi görünüyor.



Örtüyü annem kullanıyor. Aşağıdaki resimleri yatağın üzerinde çektim. Örtü bitince her zaman olduğu gibi elyaflama ve yorganlama yaptık. Kenarına kırmızı kumaşla ince bir şerit geçtik. Canlı bir örtü oldu. Annem severek kullanıyor.



Malum kış geldi, grip korkulu rüyamız oldu. Ben de yazıyı bitirirken en iyi dileğin "Sağlık" dilemek olacağına karar verdim. Hepinize sağlıklı günler diliyorum.