23 Ekim 2009 Cuma

İki Örgü Yastık

10 gündür yeni bir yazı yazamadım ama sakın sizleri ihmal ettiğimi düşünmeyin. Ufak tefek işlerin üst üste gelmesi beni blogla ilgilenmekten biraz uzaklaştırdı. Neyse herşeyi hallettim, karşınızdayım.



Bu kez yaklaşan kışın etkisiyle örgü olayına girdim. Bu yastıklar geçen yıldan. Hoşuma giden her motifi, her örgüyü denemeye kalkınca işte böyle oluyor.

Bu yastığı dekorasyon dergilerinde sıkça görmüşsünüzdür. Pek çok renkle hazırlanmış bu yastıkları görüp, çok beğeniyordum. En sonunda gri angora yünle denedim. İşte sonuç karşınızda. Ördüm ama kullanmadım. Örmesi çok kolay, çok da zevkli. Arkasını da çiçeklerin arasında olduğu gibi zincir çekerek file şeklinde oluşturdum.



Çiçeğin yakından görünüşü de burada.



Bu yastığı da artık hepimizin öğrendiği üçboyutlu örgü ile hazırlamıştım. Herkes bu örgü ile şallar ördü. Ben de bu örgüyü örmek istedim; örgü üçgen şeklinde örülebiliyor. Ama üçgen şalları pek kullanamıyorum, dikdörtgen tercih ediyorum. Bu durum beni durdurur mu? Hayır. Ördüm üçgen şeklinde, sonra katladım. Kare şeklinde yastık oluştu. Nasıl katladım? Şöyle tarif etmeye çalışayım. Üçgenin iki ucunu, ortada kalan köşede birleştirince kare şekli ortaya çıkıyor. Ortadan dikince, işte size yastık.

Umarım, yastıklarım örgü sevdasına tutulan arkadaşlarıma farklı fikirler verir. Herkese güzel bir haftasonu diliyorum. Gönlünüzce geçsin...

14 Ekim 2009 Çarşamba

Yatak Örtülerim- Çağrı'nın Örtüsü



"Yatak örtüsü" yazı dizim devam ediyor. Bu örtü de küçük oğlum Çağrı'nın. Bu örtüde de yelkenliler var. Yankı'nın yelkenlileri mavi tonlarındaydı hatırlarsınız. Çağrı'nın yelkenlilerinde maviye ek olarak kırmızı ve tonları da var. Tam "marine" renkleri yani.



Bu örtüyü de elde yaptım. Sadece düz şerit parçaları (kırmızı ve mavi şeritler) makina ile birleştirdim. Yatağın üzerine gelen bölümünde üç farklı model yelkenli var. Bunları değişik renklerle çalıştım. Çerçeve kısmı ise, bir renkli bir açık mavi üçgenin birleşmesinden oluşuyor. Denizci flamalarını hatırlatıyor.



Yatağın yanında duran kütüphanenin üzerinde de bir yastık var. Çağrı bebekken dikmiştim. Yastığa diktiğim cepte oyuncak yengeç saklanıyor. Yengeci bir iple yastığın cebinin içine sabitlemiştim. Balıkları da aplike yapmıştım.

Yastığın hemen önünde yazlık uyku oyuncağımız. Kışlık kaplumbağamız "trevor" yünden olduğu için yazın terletiyor. Bu da "marko" merserize iplikle ördüğüm için yazın daha rahat kullanıyor Çağrı.



Bu resimde örtünün yastığı da var. Ortada tek yelkenli ve flama çerçeveden oluşuyor.



Yatak örtüsünün bir başka fotoğrafı.



Yataklar ranza olduğu için kenar kısımlarını yatağın altına kıvırıyorum. Ama aslında kenarında yaklaşık 50 cm.lik bir etek kısmı var. Bazalı veya karyolalı yataklarla kullanmak gerekirse diye örtüyü geniş hazırladım.



Odadan genel görüntü. Çağrı'nın seyir defteri...

6 Ekim 2009 Salı

Sonbahar Temalı Çantam



Sevgili dostlarım karşınızda "Sonbahar" temalı patchwork çantam. Çoğumuzun bildiği, bazılarımızın takip ettiği 10marifet sitesi bir yarışma düzenlemiş. Konu tahmin edeceğiniz gibi "Sonbahar" . Sonbahar konulu her çeşit el işi ile katılabiliyorsunuz. Sitede en az üç yazısı yayınlanmış üyeler de bu işleri oyluyor. Oylama yazının başlığının yan tarafındaki "tuttum" yazısını tıklayarak gerçekleşiyor. Ben de bu yarışmaya daha önce yayınladığım "Çam Ormanı" duvar panom ve "Leylekli Çanta"m ile katılıyorum. Çantamı anlatmadan önce yarışma bilgilerini vereyim dedim. Bu arada desteğinizi bekliyorum.



Yine tamamen elde yaptığım bir çalışma. Zemin için çeşitli kumaşları carzy mantığı ile birleştirdim. Bundan sonrası aplike. Ağaç gövdesi, yeşil yapraklar, çit ve çitin üzerindeki kuşu aplike yaptım. Ağaç dalının üzerinde bir kuş evi var. Penceresi sedef düğme.



Diğer kuş evi de burada. Buradaki kuş ahşap bir düğme. Ben leylek dedim ama ördeke daha fazla benziyor.

Bunu belirtmeden geçmeyeyim. Tasarım netten. Çok öncelerden bilgisayara görüntü arşivi yapmıştım. Oradaki işlerden aldığım fikirleri, kendi zevkimle harmanlıyorum. Ama bu görüntülerin adresleri yok. O zaman adreslerin gerekeceğini düşünmemiştim. Adres olmasa da başka tasarımlardan etkilendiğim işlerde, belirtmeden geçmemeye çalışıyorum.

Bu yazı burada bitiyor. Hadi şimdi 10marifete gelin; orada buluşalım.

4 Ekim 2009 Pazar

İyi ki doğdun Yankı...

...
Her günüm mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi senin sayende.
Bütün yemişler elime güneştenmişim gibi uzanıyor senin sayende.
Senin sayende yalnız umutlardan alıyorum balımı.
Yüreğimin çalışı senin sayende.
...
Nazım Hikmet

Dün, büyük oğlum Yankı'nın doğum günüydü. Bu dizeler O'na... Bütün ömrü mutlulukla, sağlıkla, başarıyla geçsin.

Bu duygusal satırlardan sonra sizlerle doğum günü hazırlıklarımızı paylaşmak istiyorum. Önce davetiyemizden başlayayım. Bu yıl doğum günü temamız "uzay" dı. Davetiyemizi bu temadan hareketle "roket" şeklinde tasarladık. (Ben ve Yankı)



Renkli kartonlardan parçaları ben kestim. Yankı ve Çağrı (küçük oğlum) yapıştırdı. Roketin gövdesi açılıyor ve davet metnimiz ortaya çıkıyor. Gövdede bir de kocaman "Y" harfimiz var.



Sizlerle paylaşacağım diğer ayrıntı da, gelen misafirlerimize verdiğimiz teşekkür hediyeleri için kullandığımız torbalar. Bu torbaları beyaz kumaştan diktim, renkli saplar yaptım. Üzerlerine de yine çocuklarla birlikte "dünya, ay, satürn" baskıları yaptık.



Doğum günü bittikten sonra bu torbaları içlerindeki şeker ve çikolatalarla birlikte, gelen çocuklara dağıttım. İçlerine bir de teşekkür notu koydum.



Yankı ile Çağrı ve gelen tüm çocuklar doğum günü partimizden mutlu ayrıldı. Bunun mutluluğu da bana yetti.

Herkese sevgiler...